Reklam
Bugun...
Reklam
Advert


Meme Kanseri Nedir ve Nasıl Önlem Alınmalıdır?
Özel Çakırtepe Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Akın ŞİRE Cevapladı

Meme Kanseri Nedir ve Nasıl Önlem Alınmalıdır?



 Dr. Akın ŞİRE Cevapladı

İki hafta önce başlattığımız “Siz Sorun, Uzman Doktorlar Yanıtlasın” adlı köşemize göstermiş olduğunuz ilgi ile Uzman Doktorlarımız sizlerden gelen sorulara cevap vermeye devam ediyorlar.

Bu hafta Özel Çakırtepe Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Akın ŞİRE, sizlerden gelen Meme Kanseri hakkındaki sorulara yanıt verdi. İşte sizlerden gelen sorular ve Op. Dr. Akın ŞİRE’nin verdiği cevaplar…

1.      Meme hastalıkları ile ilgilenen branş hangisidir? Bazen farklı farklı  branşlara gidiyoruz. Bu konuda bizi bilgilendirir misiniz?

 

Cevap: Meme hastalıkları ile ilgilenen branş Genel Cerrahidir. Genel Cerrahiye tanı koymada yardımcı olan branş ise Radyolojidir. Meme hastalıkları ile ilgili rahatsızlığı olan bir hasta ilk önce en yakın bir Genel  Cerrahi Uzmanına gitmelidir.

2.      Hocam kendim elle muayene yaptığımda koltuk altımda ceviz büyüklüğünde bir kitle olduğunu hissettim. Aklıma kanser miyim acaba sorusu geldi. Ne yapmalıyım?

 

Cevap: Koltuk altı (Aksiller Bölge) kitleleri bazen basit bir kıl kökü enfeksiyonu veya enfeksiyona   bağlı lenf nodu büyümesi olabileceği gibi, bir meme kanseri metestazı (yayılma)’nın habercisi olabilir. Bu durumda en yakın genel cerrahi uzmanına başvurulması gerekir.

3.      Değerli Akın Hocam! Sizi yıllardır tanıyorum ve son beş yıldır da sürekli gittiğim hekimimsiniz. Hizmetlerinizden dolayı teşekkür ediyorum.  Ben kadınların korkulu rüyası olana meme kanseri hakkında tüm kadınlar adına bilgi almak istiyorum. Gazetenin kösesinde buna yer verirseniz sevinirim?              

 

Cevap: Meme kanseri şu anda kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Erken tanı hayat kurtarıcıdır. Kanser tek memede görülebileceği gibi bazen her iki memede de görülebilir. Ailesel özelliği vardır ve ailesinde meme kanseri olanlar daha yakın takip edilmelidir. Memede herhangi bir kitle hisseden kişilerin bir genel cerrahi uzmanına başvurması önem arz etmektedir.  En iyi tanı yöntemi mamamografidir.

4.      Akın hocam merhaba; benim sorum toplumda ne kadar doğru algılanır bilemem ancak Özel Ünye Çakırtepe Hastanesin verdiği konferansların birinde meme kanserine yönelik bilgiler verilmiş. Orada eşim konferansı dinledikten sonra erkeklerde de meme kanseri görülme riski vardır dikkatli ol diye bana esprili bir şekilde takılmıştı. Aradan uzun zaman geçti ve benim sağ göğsümde belirgin bir şişlik belirdi. Bu konuda ne yapmamı öneririsiniz. Birden çok tedirgin oldum. Bu tedirginliğim yersiz mi?

 

Cevap:  Meme kanseri yalnızca kadınlarda görülmez az da olsa erkeklerde de görülebilir(%1). Erkeklerde hastalık daha kötü seyirlidir. Ailesinde kadın yada erkek meme kanseri olan varsa bu kişilerde meme kanseri görülme riski vardır. Erkeklerde meme bölgesinde büyüme veya hassasiyet her zaman kanser belirtisi olmayabilir. Daha çok memenin büyümesi olabilir. İlk etapta tedirgin olmanıza gerek yok. Size önerim bir genel cerrahi uzmanına başvurun ve gerekli tetkikleri yaptırın.

5.      Hocam annemi meme kanserinden kaybettim, ablamı meme kanserinden kaybettim. Ben sürekli bir korku içerisinde yaşıyorum. Benim sonum aynı olacak mı acaba diye korkuyorum.  Meme kanseri genetik bir özellik taşır mı? Benim ne yapmamı önerirsiniz?

Cevap: Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda meme kanseri riski fazladır. Özellikle ailede yumurtalık kanseri de varsa kalıtsal meme kanseri sendromlarını düşünmek gerekir. Bunlarda özellikle 20-30 yaşlarında kansere yakalanma riskleri vardır. Bu kişilerin 25 yaşında takibe alınması gerekir. Ancak ailesinde meme kanseri hikayesi olan herkeste meme kanseri görülecek diye bir yargı yoktur. Bu konuda tedirgin olmanıza gerek yoktur. Rutin kontrollerinizi yaptırmanızı öneririm.

 

 

6.      Hocam ben yakın zaman önce meme kanserine yakalandım. Tedavilerimi yaptırdım ancak kolumda şişlik meydana geldi. Kıyafetimi giydiğimde bile bir kolum diğerinden daha şiş. İnternetten araştırdığımda Lenfödem diye bir hastalıkla karşılaştım. Değerli Akın ŞİRE hocam bu konuda bana bir öneriniz var mı?

 

Cevap: Meme kanserinde kolda lenfödem, koltuk altı lenf bezlerinin alınmasına veya o bölgeye radyoterapi verilmesine bağlı olarak lenf akımının bozulması sonucu kolda dokular arasında sıvı birikmesi ve kolun şişmesidir. Lenfödem olmaması için veya lenfödem gelişen hastalar şunlara dikkat etmelidir. Kol temiz tutulmalıdır, nemlendirici sıvı temizleyici kullanılmalıdır. Travmadan kaçınılmalı, kolun güneşte kalmasına izin verilmemelidir. Ağır yük taşınmamalı, o koldan tansiyon ölçülmemeli, kan alınmamalı, enjeksiyon yapılmamalıdır. Tüyler elektrikli epilasyon aleti ile alınmalı, sıkı giysi giyilmemeli, kolun üzerine yatılmamalı, dengeli diyet yapılmalı ve Fizik Tedaviden yardım alınmalı.

7.      Hocam kırsal bir yerde yaşadığımız için bayan arkadaşlarımızın çoğu elle muayene yaptıklarında memede bir kitle hissedebiliyor. Ancak utandıkları için doktora başvuramıyor. Ben o arkadaşlarımın adına size soruyu sorma gereği hissettim. Siz ne öneririsiniz onları bekleyen tehlike nelerdir? Şimdiden teşekkür ederim Akın Hocam.

 

Cevap: Elle yapılan muayene de eline kitle gelen hastalarda basit bir kist veya fibroadenom olabileceği gibi meme kanserinin belirtisi de olabilir. Bu kişilerin utanma duygusu ile hekime başvurmamaları son derece yanlıştır. İleride önlenemez sonuçlar doğurabilecek durumlar ortaya çıkabilir.

8.      Hocam 140 kiloda olan bir vatandaşım. Sorumu sormadan önce bölgemizde hizmet verdiğiniz için size sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Konuşmamın başında da belirttiğim gibi aşırı kilom var. Hayatımın neredeyse tamamını engelliyor. Sosyal yaşantım dahi kalmadı. Kilolarımdan dolayı çok gergin oluyorum. Bu gerginliğim evime yansıyor.  Aile huzurumu da etkiliyor. Benim bu fazla kilolarımdan kurtulmam lazım. Bunun için internetten araştırdığımda bir sürü yöntem görüyorum. Ancak biri iyi diyor bir başkası kötü diyor. Kafam çok karışık. Ne öneririsiniz. Hangi ameliyatlar yaptırılabilir?

 

Cevap: Obezite çağımızın hastalığı olarak görülmektedir. Vücüt ağırlığının yağ dokusuna oranı erkeklerde %25 , kadınlarda %30 dan fazla ise obezite var demektir. Obezitenin  aşırı ve yanlış beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, sosyo kültürel etmenler, psikolojik problemler gibi nedenleri vardır. Beden kitle indeksi 30’un üzerinde ise obez, 40’ın üzerinde ise morbit obez tanısı konur. Bu kişilerin ilk olarak endokrinoloji uzmanına gitmesi ve diyetisyenden yardım alması gerekir.  Buna rağmen kilo alımı devam ediyorsa ve kilo verilemiyorsa bunlara çeşitli cerrahi yöntemler uygulanır. Bunlardan ilk sırada olanı mide balonu uygulamasıdır. İkinci sırada mideye laparoskopik kelepçe takılmasıdır. Üçüncü olarak ise, tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı yapılmalıdır.

 

9.      Hocam laparoskopik cerrahi nedir. Hangi ameliyatlarda kullanılıyor bu yöntem. Siz bu yöntem  ile ameliyatlarınızı yapıyor musunuz?

 

Cevap: Laparoskopik Cerrahi vücutta alışılagelmiş geniş kesiler yapmadan, birkaç ayrı noktadan vücuda yerleştirilen kalem inceliğinde metal borular (trokar) ve bir kamera yardımı ile gerçekleştirilen ameliyatlardır.  Bizlerde bu yöntemle ameliyatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Safra kesesi, reflü, mide küçültme, fıtık ve apandisit  ameliyatlarını kapalı yöntemle ve başarıyla gerçekleştirmekteyiz.

10.  Akın hocam yıllardır reflü hastalığı ile yaşıyorum. İlaçlar artık beni rahatlatmıyor. İbadetimi rahat yapamıyorum. Çünkü ağzımdan burnumdan acı sular geliyor. Ağzımdan koku geldiği için toplum da arkadaşlarıma fazla yaklaşamıyorum. Bu konu da ne yapmamı öneririsiniz?

 

Cevap: Reflü kronik bir hastalıktır. Semptomları kişiyi rahatsız eder. Ağız kokusundan dolayı da çevrenizi rahatsız edebilirsiniz.  O yüzden bu konuda tıbbi yardım almanız gerekir.

 

11.   Sevgili Akın hocam ben 10 yıldır reflü hastasıydım. Sizin sayenizde kurtuldum. Ameliyatımı oldum ve bir gün sonra taburcu oldum. Kapalı yöntemle ameliyatımı yaptığınız içinde hiçbir sıkıntı yaşamadım. Ben bir çok insanın aydınlanması için soruyorum. Çünkü bende reflü olduğunu yıllarca anlamadılar ve basit mide ilaçları ile geçiştirdiler. Hocam reflü nedir? Belirtileri nelerdir?  Tedavisi nedir? Ameliyat yöntemleri nedir? Toplumu aydınlatmak amacı ile cevap veririseniz sevinirim.

 

Cevap: Gastroözofageal Reflü mide asidinin yemek borusuna kaçması demektir. Genellikle yemek borusunun alt uç kapağının  geniş olması veya mide fıtığı durumlarında görülür. Bazen yiyeceklere bağlı nedenler ve psikolojik nedenlerde reflü yapabilir. Reflünün tanısı endoskopi, fluoroskopik yöntemler, özofagus parametresi, özofagusun alt uç sfinkler manometresi ile konur. Bazen yalnızca semptomların olması da yeterli olabilir. Reflüde ağız kokusu, sabah öksürüğü, geğirme, ağza su gelmesi, gıda artıklarının ağza gelmesi, göğüste yanma şikayetleri olabilir. Bazen kalp hastalıkları ile karıştırılır. Reflüde tanı konulduktan sonra ilk olarak ilaç tedavisi uygulanır. Tedavi sonucunda hastanın şikayetleri tekrarlıyorsa bu da reflü tanısının doğruluğunu gösterir ve ilaç tedavisinin ardından şikayetler devam ediyorsa cerrahi tedavi uygulanmalıdır.  Cerrahi tedavide Laparoskopik (kapalı ) yöntem genellikle uygulanır. Hasta bir gün sonra taburcu edilir.

 

 

12.  Hocam yapılan ultrason ve diğer tetkikler sonucunda safra kesemde çok ciddi taşlar olduğu söylendi. Ameliyat olmam önerildi. Ancak ameliyattan korkuyorum. Ameliyattan kaçmam ileride daha ciddi sorunlar oluşturur mu? Birde safra kesesi ameliyatı kapalı olarak yapıldığını duydum. Ünye de de yapılıyor mu?  Kapalı yöntem zor mu? İyileşme süresi uzun mu? Kaç gün hastane de kalmam gerekir ameliyat olursam

 

Cevap: Safra kesesi taşları çoğu kimse tarafından önemsenmemektedir. Fakat önemsenmesi gereken bir hastalıktır.  Safra kesesi taşları safra kesesi duvarını irrife ederek safra kesesi iltihabına safra kesesi çıkışını tıkayarak şiddetli ağrılara ve enfeksiyonlara sebep olabilir. Taşların ana safra yoluna düşerek tıkanma sarılığına ve en ciddisi pankreatite sebep olur.  Özellikle kronik hastalığı olanlarda (şeker, kalp vb..) ciddi problemlere sebep olabilir. Safra kesesi taşı olanlarda yemeklerden sonra şişlik, ağrı, bulantı, kusma, sağ omuza ve bele vuran ağrı oluyorsa ve kronik bir hastalığı da varsa mutlaka ameliyat olunmalıdır. Safra kesesi ameliyatları kapalı yöntem dediğimiz laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Hasta bir gün sonra hasta yürüyerek taburcu edilmektedir. İyileşme süresi ve hastanın normal yaşantısına dönme süresi kısadır.

 

13.  Hocam 3 yıl önce amcamı bağırsak kanserinden kaybettim.  Babamda mide kanseri.  Amcamın rahatsızlığında büyük şehirlerde soluğu aldık tedavisi daha başarılı olsun diye. Ancak resmen perişan olduk. Bu tür ciddi operasyonlar buralarda da yapılamaz mı hocam. Yapılıyorsa da herhangi bir farkı var mıdır? Tedavimiz için illa büyük merkezlere gitmemiz gerekiyor mu?

 

Cevap: Tiroid, meme, mide, kolon kanseri ameliyatları bölgemizde başarıyla yapılmaktadır.  Hastaların bu tür rahatsızlıklar için büyük şehirlerde sıkıntı çekmelerine ve zaman harcamalarına gerek yoktur. Kanser vakalarının cerrahi tedavileri hastanemizde yapılmaktadır. Onkoloji tedavileri için başka merkezlerden gerekli durumlarda yardım alınmaktadır.

 




Bu haber 3190 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANAN HABERLER
YUKARI