Reklam
Bugun...
Reklam
Advert


Ha Mehmet Ali,Ha Ali Mehmet, Değişen Bir Şey Yok.!
İstanbul-Kadıköy Nafi Hukuk & Danışmanlık Bürosu Avukatlarından Ünyeli hemşerimiz Av. Koray Maral tarafından [ ÜHG ] Hastanelerdeki Hasta Hakları Kurulları kaldırıldı.

Ha Mehmet Ali,Ha Ali Mehmet, Değişen Bir Şey Yok.!



Saygıdeğer okurlar ve özelliklede hasta hakları ihlallerine maruz kalan ve her daim kalacak olan hastalar ve yakınlarının hasta hakları konusunda bilgilendirilmelerine yönelik olarak- Hasta Hakları Aktivistleri Derneği yetkilisi Emine Betül hanımefendi tarafından kaleme alınarak İstanbul-Kadıköy Nafi Hukuk & Danışmanlık Bürosu Avukatlarından Ünyeli hemşerimiz Av. Koray Maral tarafından [ ÜHG ] Hastanelerdeki Hasta Hakları Kurulları kaldırıldı. Fabrikalar ve arsalar dışında her şey devletleşiyor!!başlığıyla ‏ihtiyaç duyanların okuyup hasta hakları konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla gönderilmiş bu özel metni ve bilgiyi gazetemiz aracılığı ile paylaşarak asli görevimizi yerine getirelim istedik.

Tebrik ve Teşekkürler, Emine Betül, Koray Maral

Hastaneler bünyesinde kurulup günümüze kadar varlıklarıyla yoklukları belli olmayan hasta hakları kurullarının Yürürlükten kaldırılması üzerine yerine İl Sağlık Müdürlüğü bünyesinde kurulacak olan Hasta Hakları kurulmuştur.

Yeni yönetmeliğe göre hasta hakları kurulunun teşekkülü şöyledir : “ Kurul, başkan dahil aşağıdaki üyelerden oluşur. İl sağlık müdürü veya müdürlük temsilcisi Kurulun başkanıdır.

 

Diğer üyeler şunlardır: şikayet edilen personelin varsa bir işyeri sendika temsilcisi, şikayet edilen personelin görev yaptığı kurumun ildeki üst yöneticisi tarafından görevlendirilen bir kurum temsilcisi (üniversite rektörlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği), özel sağlık kuruluşlarında ise kuruluşun üst yöneticisi tarafından belirlenen bir temsilci, hasta hakları derneklerinden yoksa tüketici derneklerinden bir temsilci, valilikçe görevlendirilen bir vatandaş.”

 

Buna göre hasta haklarını savunacak üye sayısı iki olup ( STK temsilcisi ve vatandaş üye ) diğer tüm üyeler sağlık sektöründe çalışmakta, olası bir uyuşmazlıkta sağlık meslek mensubunu savunacaktır. Bu durum hasta şikayetlerinin tespitinde haksızlığa yol açacaktır. Kurulların teşekkülü adil bir şekilde olmalıdır. Adil şekilde teşekkül etmeyen kuruldan çıkan kararların adil olduğu düşünülemez.

 

Hasta Hakları Aktivistleri Derneği, yönetmelikte yapılan bu değişikliğin iptali için Danıştay'a başvurmuştur.

 

Hasta hakları alanında HAK İHLALLERİ gün geçtikçe artmaktadır. Özel sektörün piyasaya hakim oluşu, sağlık alanının artık bir rant alanı olarak görülmesi ve ticari işletme mantığı ile hareket edilmesi ihlalleri daha da artırmaktadır. Artan bu ihlallere her hastanede bulunması zorunlu olan bu kurullar bir nebze de olsa cevap verebilmekte iken şimdi tek bir kurul olması hastaların hak aramasını daha da zorlaştırmıştır.

 

Hasta Hakları kurullarının kararları, bağlayıcı ve yaptırım gücü olan kararlar değildir. Halbuki hukuk gücünü, yaptırımdan alır. Yaptırım gücü olmayan bir hukuk kuralının önemi de yoktur. Hasta Hakları Kurulları sadece tavsiye niteliğinde kararlar verebilmektedir. Hastaların HAK ARAMA süreci bu sebeplerle çok uzamaktadır ve mağdur durumda olan hasta HAK ARAMA sürecinde daha fazla mağdur olmaktadır.

 

Hasta Hakları Kurullarının diğer büyük eksiği Kurul tarafından alınan kararlara uyulup uyulmadığının denetimi noktasındadır. Kurul tarafından verilen İHLAL VARDIR kararlarının akıbetini kimse bilmemektedir.

 

Sağlık Hukuku çok özel bir alandır. Mevzuatı hem sayıca fazla, hem dağınık, hem teknik, hem de anlaşılması güçtür. Pek çok hukukçu bile Sağlık Hukuku mevzuatını anlayamaz iken hastaların ya da kurullarda bulunan diğer üyelerin bu alanda bilgi sahibi olduğunu var saymak ve buna göre kurulları tesis etmek hatalıdır.

 

Bir alanda ihlallerin artması ve özel uzmanlık gerektirmesi durumunda özel kurum, heyet veya mahkemeler tesis edilmiştir. Tüketici Hakları Hakem Heyetleri gibi, İş Mahkemeleri gibi.Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerinde; hakkı ihlal edilen ve korumaya muhtaç olan tüketicinin korunması esas alınmıştır. Yine İş Mahkemelerinde, güçlü konumda olan işverene karşı güçsüz durumda olan işçiyi koruyup adaleti tesis edebilmek için özel olarak İş Mahkemeleri kurulmuştur.

 

Hasta Hakları da böyle bir alandır. Güçlü konumda olan Hastane ve çalışanlarına karşı hakkı ihlal edilen hastanın haklarını korumak ve adaleti tesis etmek adına Hasta Hakları Hakem Heyetleri oluşturulmalıdır. Tıpkı Tüketici Hakem Heyetlerinin verdiği kararlar gibi Hasta Hakları Hakem Heyetlerinin kararları da bağlayıcı ve İLAM niteliğinde olmalıdır.

 

Hasta Hakları alanında tüm şikayetler, başvurular bu heyete yapılmalıdır. Heyetin kararları bağlayıcı ve yaptırım gücüne sahip olmalıdır. Bu şekilde özel bir alanın olması hem ihlallere karşı nitelikli bir hak arama yolu olacaktır, hem de ihlallerin azalması neticesini doğuracaktır. Çünkü, keyfilik azalacak ve denetim aratacaktır. Hakkı ihlal edilen kişiler için etkin bir yargı yolu olması, bu yargı yoluna hızlı ulaşım ve yargı yolunun hızlı cevap verebilmesi adaletin tesisi için elzemdir.

 

Hasta Hakları Hakem Heyetinde muhakkak; sağlık hukukunda özelinde hasta hakları alanında uzman bir hukukçu bulunmalıdır. Heyet; sağlık hukukunda uzman bir hukukçu, bu alanda çalışan bir sivil toplum örgütü üyesi ve hastane yönetimini temsil edebilecek, doktor gibi tıp alanında bilgi sahibi 3 kişiden oluşmalıdır. Heyet, kararlarını oy çokluğu ile almalıdır ve verdiği kararlar mahkeme kararı niteliğinde olmalıdır. Yani icrai kabiliyeti olmalıdır.  Heyet tarafından verilen kararlara itiraz ise bu heyetler olmasa idi hangi mahkemeye başvurulacaksa o mahkemeye yapılmadır.

 

Heyet, duruma göre bilirkişi incelemesi talep edebilmeli. Bu alanda oluşturulacak bilirkişi heyeti de çok önemlidir. Çünkü hastanın hiç bir ya da çok az bilgisinin olduğu bir alanda doktor ne söylerse hasta inanmaktadır. Mesleki risk, ameliyatın doğal sonucu vs. gibi açıklamalara karşı hasta itiraz dahi edememektedir, çünkü; bilgisi yoktur.  Mesela; ameliyat sonrası hasta sakat kaldı diyelim. Hastanın sakat kalmasında doktorun ihmalinden veya kusurundan şüphelenip heyete başvuran hasta bakımından; gerçekten bir ihmal veya kusur bulunup bulunmadığını araştıracak bilirkişi heyetinin çok iyi oluşturulması gerekmektedir. Bu alan tamamen ve başlı başına bir UZMANLIK alanıdır. Kanaatimce,Heyetler bu alanda büyük bir açığı kapatacaktır. Hem de hakkını nerede araması gerektiğini dahi bir türlü kestiremeyen hasta için kolay, ulaşılabilir ve etkin bir yargı yolu olacaktır... Haber/ Ahmet Yenin

 

 




Bu haber 1879 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANAN HABERLER
YUKARI