Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
BU BAŞKA PARALEL


Arslan GÜDEK Mesela...
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Milli Eğitim demek gelecek demektir. Hayata ilk atılışımız, geleceğe umutla bakabilmenin ilk adımlarını teşkil ettiği gibi, her alanda yetişmemizin yegane unsuru ve temelidir.

 İnsanın “ben de varım” diyebilmesinin başlangıç noktası olan bu kuruma gereken önemin ve ihtimamın verilmesi gerekir ve bu işi ehillerine yani uzmanlarına emanet etmek  gerekir. Çünkü atalarımız, “İş bilenin kılıç kuşananın” diye boşuna dememişlerdir.

Gel gör ki Ünye’ de bunun böyle olmadığına dair duyumlar kulağıma gelince araştırdım. “Nedir ne değildir?” diye sorduğum insanlar bazı vahim durumlara değinince bu konuyu köşeme taşımaya karar verdim. İlk izlenimlerim beni öyle değişik yerlere götürdü ki, aynı zihniyeti defalarca ülkenin gündeminde değişik alanlarda gördüğümüz için, aşina olduğumuz zulüm ve zorbalıkların izini sürerek bir sonuca ulaşmaya çalıştım.

“Neler oluyor?” diyesi geliyor insanın. Demiyorum, çünkü biliyorum ve tanıyorum ben bu zihniyeti... Bu başka bir paralel yapının inşa hali. Bir zamanlar paralel dedikleri yapıyı da aynı yetkililer sahneye koymuştu. Söylemlerinden biliyorum. Şimdi yine aynı sahne uygulanıyor geleceğimiz üzerinden…Çocuklarımıza musallat olmaya başladılar.

Önce okul yönetimlerine sızacaklar, sonra sıra öğretmenlere gelecek. Kendinden olmayanları bir şekilde asimile ediyorlar. Bu planlı ve örgütlü bir çalışmadır. Bu zihniyetin istediği gibi olacaksın.

Eğer olmazsan anında seni kategorize ederler ve yaftalarlar. Biz bunun örneklerini defalarca mesela bu yapının temel özelliği önce kuruma sızarak alttan alttan oyarak, kurumları ele geçirmek ve kendi düşüncelerinde olanlara sunmaktır. Önce askeriye ye sızdılar, sonra polis teşkilatına çöreklendiler. Ve halkın çok güvendiği bu iki kurumu yine halkın gözünde değersizleştirip, kurum mensuplarını sürgün ve tayin tehditleriyle yıldırıp dize getirdiler.

Mesela ÖSYM gibi, YÖK gibi kurumları kendi emellerine alet ederek, her türlü güven bunalımına sebep olarak değersizleştirdiler. Çocuklarımızın gelecekleriyle oynadılar. Tübitak keza öyle. Bilime olan güven ve inanç yerle bir edildi. Bunun gibi bir sürü kurumda ve bakanlık seviyesinde yandaşlar lehine her türlü uygulamayı sahneye koymaktan çekinmediler.

Diyorum ya biz bunlardan çok gördük. Bir idareci de yeterlilik aranıyorsa temel unsur diploma ve yeterlilikle ilgili belgeler aranır. Bu belgeler tamam ise artı olarak başarı belgeleri ve ödül verilecek kadar üst seviyede çalışmalara imza atmış olmak gerekir. Araştırdım ve hayretle gördüm ki, Ünye’de en başarılı iki okul müdürü büyük haksızlıklarla suistimal edilerek ötekileştirilmişler. Bunlardan biri Sn. Cumhur Öztürk. Nuriye İlköğretim okulunu resmen uçurmuş ve çağ atlatmış bir idareci olarak  gözükmektedir. Sn. Kadir Çaloğlu’nun Fevzi Çakmak İlköğretim okulunda ki başarıları ortada. Ve isimlerini sayamadığımız diğer idareciler. Başarılar ortada iken bu zulme başka ne ad verilebilir ki. Bunu hiç kimse inkar edemez, çünkü defalarca ödül almış idarecilerdir bu Bu insanların neden ekarte edildiklerini gevelemeye gerek bile yok. Falanca sendikaya üye olacaksın, yoksa aforoz edilirsin. Yakında öğretmenlere de aynı tarife uygulanacak.

 

Bunu aynı zihniyetin başka kurumlarda ki uygulama tarzlarının ayniliğinden tanıyoruz.

Mesela kazandıkları belediyelerde de bu uygulamayı yürürlüğe koymaya başladılar. Bizim önerdiğimiz, “sendikaya geçmezseniz sizi işten atarız” gibi, veya”sürgüne göndeririz” gibi Herkesi aynılaştıracaklar güya. Bu mümkün mü sanıyorsunuz; Asla değil!

Çünkü, yaradan insanları hep ayrı yaratmıştır. Parmak izlerinin bile farklı yaratıldığı bir dünya da siz neyi zorlamaya çalışıyorsunuz? Koyun mu yetiştirmek amacınız? O zaman o kurumların başında ne işiniz var.  Gidin dağlara çobanlık yapın.

Yazık ediyorsunuz; hem de çok yazık ediyorsunuz. Bu ülkenin geleceği gelecek nesilleri aynılaştırmakla asla olmaz. Prototip nesiller yetiştirmek isteyen Adolf Hitler bu gün nefretle anılıyorsa, bu zulümlere devam ederseniz sizlerde yarın öyle anılacaksınız.

Daha çok söylenecek söz var da okuyucularımın sıkılmaması adına bu polemiği uzatmamak ve kıssa dan hisse ile algılamak lazım diyorum.. Sevgi ve Saygılarımla...



Bu yazı 3789 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI