Reklam
Bugun...
Reklam
Advert


İtalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerleri!
Türkiye’nin önde gelen özel seyahat sitesi Jabiroo, keşfetmeyi sevenler için “İtalya’nın En Keyifli Tatil Rotaları” galerisini hazırladı.

İtalya’nın mutlaka görülmesi gereken yerleri!



Türkiye’nin önde gelen özel seyahat sitesi Jabiroo, keşfetmeyi sevenler için “İtalya’nın En Keyifli Tatil Rotaları” galerisini hazırladı.

İtalya; yemeğin, şarabın, aşkın, modanın, inancın ve sanatın ülkesi. Her noktasında farklı bir kültür ve tarih barındıran İtalya’yı keşfetmek hem emek hem de zaman ister. Güneyinde deniz, kum, güneşin tadını çıkarırken, Milano’da modaya doyacak; Venedik’te kanallar arasında dolaşırken, Floransa’nın sokaklarında İtalyan yemeklerinin tadına doyamayacaksınız.

Sorrento

Limon ağaçlarıyla meşhur olan Sorrento‘da, limon çiçeklerinin kokusu eşliğinde dolaşmak, bölgeyi keşfetmek bambaşka bir keyif. Ağaçların altında yiyeceğiniz bir yemek bile ruhunuzu dinginleştiriyor. Amalfi Kıyıları, İtalya’nın, en güzel ve en popüler bölgelerinden biri. Sorrento hem kendi başına hem de bölgede bir merkez olarak çok popüler bir şehir. Dilersiniz burayı merkez olarak kullanıp civardaki tüm ada ve kasabaları günübirlik gezebilirsiniz. Sorrento’dan Amalfi kıyısındaki tüm güzel kasabalara yarım saat ya da bir saat içinde ulaşabiliyorsunuz. Bunların en önemlileri; Positano, Amalfi ve Ravello.  

 

Venedik

Venedik denilince akla ilk olarak, dillere destan kanalları, derin tarihi dokusunu her köşe başında hissettiren masalsı sokakları ve geniş meydanları geliyor. Ancak Venedik’in baştan çıkarıcılığı tüm bunlarla sınırlı değil elbette. Bu tarih, sanat ve romantizm kokan şehri hakkını vererek keşfetmek gerekir. San Marco Kilisesi’ni, Doge Sarayı’nı ve Çan Kulesi’ni gezin. Hepsi Venedik’in merkezi ve simgesi San Marco meydanında yanyana bulunuyor.Cam sanatının merkezi Murano Adası’na gidip, cam ustalarının bir nefesle nasıl inanılmaz sanat eserleri yarattığını izleyebilirsiniz. Ve tabi bir de gondol sefası yapın. 

Milano

Moda dünyasının ve otomotiv sanayinin başkenti Milano’ya tipik bir İtalyan şehri demek hiç doğru olmaz. Biraz Almanya’yı, biraz Viyana’yı ve belki biraz da diğer orta Avrupa şehirlerini andıran Milano, mimari tarzıyla olduğu kadar kültürü ve asaletiyle de İtalya’nın geri kalanından bir bakışta ayrılıyor. Şehrin ruhuna aristokrat ve ciddi bir hava hakim! Hıristiyanlığın en büyük üçüncü katedrali olan Duomo di Milano güvercinleriyle ünlü bir buluşma noktası. Yapımı tam 500 yıl süren bu katedral Milano’nun en önemli sembollerinden. Bu katedrali gezmeden dönmeyin.

 

Como Gölü

Lombardiya kıyılarında  “dolce vita” için ilk akla gelen adres tabii ki Como Gölü. Dingin ve mavi suları, etrafını saran yemyeşil Akdeniz bitki örtüsüyle tüm görkemini misafirlerinin önüne seriyor. Roma Dönemi'nden beri aristokrat ailelerin gözde lokasyonu olan Como Gölü’nün içinizi ısıtacak. 

Floransa

Birçoklarınca “Gerçek İtalya” şeklinde tasvir edilen ve bir “açık hava heykel müzesi” ni andıran Floransa’nın namını bilmeyen yoktur. İnsanın aklını başından alan yüzlerce tarihi yapıyı, Rönesans’ın canlı kanıtı niteliğindeki sanat eserlerini ve şehri ikiye bölen Arno Nehri’nin büyüleyici güzelliğini gördükten sonra Floransa’ya tekrar tekrar gelmek isteyeceksiniz.

Pienza

Güneşin “bal rengi” ışıkları ile unutulmaz bir silüete bürünen Toskana, İtalya’nın, hatta dünyanın en karakteristik bölgelerinden biri kuşkusuz! Uçsuz bucaksız bağları, yeşilin onlarca tonuyla; üç boyutlu bir resim etkisi uyandıran tepeleri ve eşsiz mutfak kültürü ve  Toskana, ziyaret eden herkesi kendine hayran bırakıyor. Bağları ve yemyeşil arazilere sahip kırsal bölgeler kadar, Ortaçağ Mimarisi’nin tipik örneklerini barındıran küçük Toskana kasabaları da görülmeye değer. Bu kasabaların en güzellerinden biri ise kesinlikle Pienza.

Capri

Akdeniz’in iltimas geçtiği doğasının içinde yer alan villaları, Antik Roma’dan kalan patikaları, dünyaca ünlü kayalıkları ve mağaralarıyla zengin bir görünüme sahip olan Capri Adası’nın ışıl ışıl sokaklarından zarif butiklerine doğru salınırken, kendinizi güzel bir hikayenin kahramanı gibi hissediyorsunuz. Eğer Capri Adası'nın bir kartpostalı olsun isterseniz, bunu herhangi bir tepeye çıkıp yapabilirsiniz...

Roma

Neredeyse “tarihin yazıldığı yer” şeklinde tanımlanabilecek bir şehir  Roma. Sokaklarında gezerken, bastığınız her taşın hikayesini düşündüren; modern hayatın doğuşuna tanıklık eden Roma, gezginleri kendine aşık ediyor. Sokaklarında kaybolup, “galeteria” ve “trattoria”larında kendinizi bir gurme gibi hissedeceğiniz; bir yandan tarihi eserler karşısında büyülendiğiniz bu şehir, meraklılarını bekliyor...

Siena

Her şehrinde, her bölgesinde bambaşka bir boyuta geçtiğiniz hissini veren İtalya’nın mutlaka görülmesi gereken bölgesi hiç tartışmasız Toskana! Hele bir de yeme-içme ile aranız iyiyse, İtalya’nın kuzeyinde bulunan Toskana’da kendinizi gerçek bir gurme gibi hissedebilirsiniz. İtalya kesinlikle, “pizza, pasta, Roma” üçgeninin ve klasik bir turist deneyiminin ötesinde yaşanmayı hak eden bir coğrafya...




Bu haber 5761 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANAN HABERLER
YUKARI