Reklam
Bugun...
Reklam
Advert
FRANSADA KATLİAM


Arslan GÜDEK Mesela...
unyevizyongazetesi@gmail.com
 
 

Fransızlar şok olmuşlar katliam karşısında. Zamanında Cezayir de öyle katliamlar yaptılar ki, bu yaşanılanlar çerez kalır. O tarihte meydanlarda zorla ve tehditle oynattıkları kadınların çocukları ve torunları unutmalımıydı yani her şeyi. Kafalarını kesip Futbol oynadıkları insanların torunlarının öfkesi sönecekmiydi.  Keser döner sap döner, Gün gelir hesap döner. İslamiyet yara alıyor, tek üzüntüm bu. Bizim başbakanımız gidip orda en ön sırada kasıntıdan yarılacak neredeyse. Terörü elbette desteklemiyorum ama Sayın Başbakan Suriye de yüz binlerce masum sivil öldü. Fransa da duyduğun üzüntüyü Suriye için de duydun mu çok merak ediyorum.

DÖRT ÇOCUK BİR AYAKKABI
Hakkari’de bir anne dört çocuğunu, her gün birini olmak üzere dönüşümlü olarak okula yolluyormuş. Nedenini merak eden öğretmenler çocukların peşine düşerek evlerine kadar takip etmişler. Anneden öğrendiklerinde ise insanlık adına utanmış ve yerin dibine girmişler. Tek ayakkabıları varmış çocukların ve her gün biri giyiyormuş sırayla. Eğer bir hükümet duble yollar yaptım, uzun uzun tüneller yaptım, hava alanları yaptım, hızlı trenler yaptım Marmaraylar tüp geçitler ve metrolar yaptım diye övüne övüne meydanlarda caka satıyorsa ve bu vatandaşlarını unutmuşsa yazıklar olsun. Bu insanlar bu dramları yaşadıktan sonra sen Güneşi indirsen ne yazar. Sonrada diyoruz ki bu insanlar neden dağa çıkıyorlar. Bunlara bu fırsatı neden veriyorsunuz. koskoca devlet yönetiyorsunuz. Göreceksiniz arkadaş, siz gidemiyorsanız adamlarınızı yollayacaksınız. Hani sosyal projeleriniz, hani insana yatırımlarınız. Biraz samimi olun.
 
ENGELLİ OLMAK
Engelli olmak beklemektir. Şartların oluşmasını, birilerinin keyfinin yerinde olmasını beklemektir. Bağımlı hale getirilmişsindir, bir kenarda bekletilirsin. Çay demlenir, servis edilmesini, yemek pişer,  getirilmesini beklersin. Kendi kendine yetmek hayali ile yaşar, birilerinin sana bu imkanları sağlamasını beklersin. Yağmur yağar dinmesini, kar yağar erimesini beklersin. Seversin sevilmeyi, özlersin özlenmeyi beklersin. Büyürsün adam olmayı, insan yerine konmayı beklersin. Okutulmadan eğitilmeyi, eğitilmeden iş beklersin. Yuva kurmak için eş beklersin. Umut beklersin umutsuzca, hayallerini, duygularını ve isteklerini anlayacak, sırtını yaslayacak dost beklersin. Yaşadığın şehrin sokaklarındaki ve caddelerindeki düzenlemelerin sana uygun hale getirilmesini beklersin. Engellilerinde insan olduğunu, şehirlerin ve yaşam alanlarının kullanımının, engelliler için de temel hak ve hürriyetlerden olduğunun, insanlar ve yöneticiler tarafından algılanmasını beklersin. 
Ah be engellim, daha çok beklersin...

EMEKLİYE MÜJDE
Emekliye Çifte zam müjdesi diye başlık attı gazeteler. Emekli bir vatandaş olarak sevindim ve hesapladım. Ocak ayından başlamak kaydıyla  % 3, artı olarak Temmuz ayında bir o kadar daha, etti mi % 6.  Yani 33 TL, senelik 66 TL. Vay be ne büyük fedakarlık yapmışlar. Ama Kendilerine daha geçenlerde 700 TL birden zam yaptılar ve müjde falan yazmadı bu gazeteler. Bu zammı üstelik binlerce lira maaşa rağmen, harcırahlar ve ödeneklerin üzerine. Ben ne diyeyim bunlara şimdi. İyi söylesem hak etmiyorlar, Kötü söylesem bana yakışmıyor. En iyisi Yazıklar olsun, Haram, Zehir, Zıkkım olsun diyorum. Saygı ve sevgilerimle…



Bu yazı 4564 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



YORUM YAZ

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

HABER ARA
SON YORUMLANAN HABERLER
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
FOTO GALERİ
GÜNDEMDEN BAŞLIKLAR
YUKARI