(Bu yazıyı 3 yıl evvel yine bir seçim arifesinde yazmıştım. Görüyorum ki, yıllar değişse de siyaset değişmiyor.)

Tek bir soru hemşerim memleket nere?
-Bu dünya benim memleket
Hayır anlamadın hemşerim esas memleket nere?
-Bu dünya benim memleket.
Bu şarkıyı eminim çoğunuz hatırladınız…
Sevgili Barış Manço’nun yıllar öncesinden insanlığı sorguladığı çok güzel bir şarkıdır.
Yine bir seçim, yine bir kamyon dolusu aday…
Kimisi taa İstanbul, kimisi Ankara’lardan katılan aday adaylarımız var. 
İyi ki seçimler oluyor da, gurbette yaşayan hemşerilerimizi tanıyoruz. 
Aday adaylarımızın çoğu Ünye’de doğmuş, ilkokulu Ünye’de bitirmiş, sonrası…
Sonrasın da mı? Ünye’nin dışında gelişmiş hayatları…
İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşarmış. 
Bu zamana kadar doyduğu yerde yaşayan aday adaylarımız ne oldu da doğdukları yere dönme arzusu duydular?
Bu zamana kadar Ünye’de isimlerini duymayıp, sıfatlarını görmediğimiz adaylarımız,  yıllar öncesinden terk edip gittikleri Ünye’yi ne kadar biliyorlar ki, Ordu’nun genelini ne kadar bilecekler?

Biri çıkıyor “Efendim ben falan okulu bitirdim, mastır yaptım”, diğeri “Efendim bende yüksek lisans yaptım, şu kurumda önemli yerdeyim” bir diğeri çıkıyor, “Efendim ben deniz de Sayın X bürokratın ahbabıyım. Ayrıcalığım var.” diyor.
Herkesin kendince geçerli bir sebebi var. Bu meziyetler de onlara göre aday olması için yeterli sebep…
Sen(!), yıllarca Ünye’ye gelmemişsin, Ünye’nin ne problemi var bundan bihabersin, şimdi tutmuş, “Ordu’ya vekil olacağım, eksikleri gidereceğim” diyorsun. 
Yahu kardeşim(!)
Hepimiz parlamentoyu yakından takip ediyoruz. Dikkatimizi cezbediyor. Trabzon 7 tane milletvekili çıkarır, lakin, meclise baktığınızda 30-40 tane Trabzon milletvekili görürsünüz. Bunların hepsi Trabzon’dan seçilmemiştir. Ama, mecliste Trabzon’nun adını duydukların da kulak kabartırlar. 
Büyükşehirlerde yaşamını sürdürüp de Ordu’dan aday olmana gerek yok ki. Git yaşamını sürdürdüğün yerden ya da başka illerden aday ol. Ordu’ya faydan dokunacaksa yine o şekilde dokunsun. 
Nedir yani, cemalini gören yok, adını bilen yok, seçim geliyor sen gelmeden önce adın milletvekili aday adayı olarak senden önce geliyor. 
Milletvekilliği sıfatıyla değil de, kişi olarak sık sık ziyaret etseniz Ordu’yu… Tanısanız, hatta önemli bir mevkiiniz varsa bir katkı sağlasanız önce… Sizin vefanızı gören de size vefasızlık etmemiş olsa ne güzel olurdu değil mi?

Bakınız Ünye’de yaşamını sürdüren adaylarımız var. En azından Ordu’yu ve Ünye’yi tanıyor, sorunlarını biliyorlar. Ordulu ve Ünyeli vatandaşlarla sohbetleri var.  Sizin paylaşacak ortak noktanız, ortak konunuz da yok. Ne Ünye’yi bilir konuşabilirsiniz, ne de Ordu’yu bilip üzerine konuşabilirsiniz…
İstanbul’dan kalkıp geliyorsun, Ankara’dan selam sarkıtıyorsun  “İktidarda tanıdığım var, iyi de bir işim var. Onun için de vekil olmak benim hakkım” diyorsun.  
 

Geçin kardeşim bunları geçin(!)

Bırakın ben Ordu’yu seviyorum hem(şehirlilerim) palavralarını… 

Doyduğunuz yerde iseniz, doğduğunuz yerde ne işiniz var? Eğer, doğduğunuz yer, doyduğunuz yer ise şimdiye kadar neredeydiniz?
Barış Manço’nun da dediği gibi;
“Tek bir soru; hemşerim memleket nere?
-Bu dünya benim memleket..
Hayır anlamadın hemşerim ESAS MEMLEKET nere?”